Kimler Geldi Kimler Geçti

Salı, Haziran 5

Tatil Ve Kitaplar

Çok mutluyum!
Bu sefer sebepsizce değil tabii.
Bir nedenim var.
Yaz Tatili!
Ne kadar güzel değil mi?
Artık yaz geldi her yer cıvıl cıvıl.Hava sıcak.
Havlumuzla güneş gözlüğümüzü alıp denize gitmeliyiz bir an önce.
Kremi unutmamalıyız tabi.Cildimiz soyulur sonra mazallah.
Yazlık sandaletler kısa kısa shortlar elbiseler gördükçe canım denize gitmek istiyor.
Ama ben Aydın'da tıkılıp kaldım.
Ablamın lanet sınavının yüzünden.
Ama arada gideceğim tabi sevgili Didim'ime :)

Arkadaşlarım sezonu açtı bile çoktan.
Babam ise 2 aydır denize gidiyor.
Bense burada oturmuş sıcaktan kavrulmuş bir şekilde size yazıyorum.
Mutlu değil miydim ben ya?Üzüldüm şimdi.
Neyse canım az kaldı zaten.
En azından buradaki arkadaşlarımla görüşüyorum buluşuyorum.
İyi yanından bakmak lazım.
Okul bildiğiniz gibi bu cuma kapanıyor.Ama ben gitmiyorum.
Devamsızlığımı kullanıyorum da denebilir.
Karnem de zayıfım yok çok şükür :O
Hepsi beş de değil sanırım o en son 8.sınıfta olmuştu :)
Ama takmıyorum lisede dört almak güzel bir duygu :O
Yeterli değil ama güzel.
Size biraz okuduğum kitaplardan bahsedeyim.
Önce şu güzel deniz fotoğraflarına bakın.
:((


Allahım ordan atlamak vardı!



Ne tatlısınız siz :)


Özendim:(

Şu an ne çok isterdim onun yerinde olmayı :(

Senin yerinde olsam ben de sırıtırdım.Ayrıca bikinin de güzelmiş :((

Ben senden daha esmer olucam k.bakma :O

Ay benim de uzundu saçım havamı atıyorsun!?




O dalgalar arasında kulaç atmak vardı.:(



Evet ben denize aşığım.Daha önce söylemiştim bunu :((


Sol Ayağım

İnce bir kitaptı ama arkasını okuyunca merakıma yenilip aldım hemen.
Zaten biyografi ve otobiyografi kitaplara bayılıyorum bu da öyle.
Kitapta kitabımızın İrlandalı yazarı Christy Brown kendi hayat hikayesini anlatıyor.
Christy Brown doğuştan beyin felci kurbanı.
İlk başta doktorlar bunu fark etmiyorlar ve ailesine tedavisinin olmadığını söylüyorlar.
Ama annesi vazgeçmiyor.Oğlunun gerizekalı olmadığına inanıyor.
İlk ne yaparsa yapsın bir çözüm alamıyor.
Ama bir gün oğlu kardeşinin şekiller çizdiği tebeşiri sol ayağıyla alıyor.
Her şey böyle başlıyor zaten.
Tek kullanabildiği sol ayağı.
Sonrasında Christy Brown'un sol ayağıyla nasıl mücadele ettiğini anlatıyor hayatla.
Beyin felçli olması onun muhteşem hayal gücüne ve edebiyat dünyasında kendine bir yer edinmesine engel değil.
Engeller bir engel olarak görülürse engel olur sadece.
Kitap filme de uyarlanmış.
Ama ben  izlemedim.
Kitabı tavsiye ederim.
İnsan bazen küçücük sorunları öyle büyütebiliyor ki!
İnsan haline her zaman şükretmeli.
Hiçbir şey imkansız değildir!

Eroin/Christiane F.nin Korkunç Anıları
Kapağın korkunçluğuna bakar mısınız?İnsanın tüyleri ürperiyor.

Evet bu da biyografi bir eser.
Bazı yerlerde annesi anlatıyor bazı yerlerde kendisi.
Kitabın arka kapağı
Bu, bir roman değil, Christiane'nin kelimesi kelimesine gerçek, yaşanmış tüyler ürpertici öyküsü... Bu kitabı oluşturan anılarını anlattığında Christiane 16 yaşındaydı. 12 yaşında esrara, 13 yaşında eroine başlamıştı. Müptela oldu. Sabah okula gitti, öğleden sonra kendisi gibi eroinman olan arkadaşlarıyla birlikte fahişelik yaparak eroin parası kazandı. Annesi, tam 2 yıl, kızının bu ikili yaşantısını fark etmedi. Christiane, kendisini uyuşturucu kullanmaya iten rahatsızlıklarını, tepkilerini ve çocukluktan genç kızlığa geçme çağında bir eroinman olarak yaşadıklarını bütün ayrıntılarıyla anlatmaya çalıştı bu kitapta.
Bugün artık, üzülerek belirtelim, eroin yaygın bir problem haline gelmektedir toplumumuzda. Ama bütün toplumlar için büyük bir tehlike. Christiane'nin öyküsünün çok yakınımızda tekrarlanmaması için bir uyarı saymalıyız onun anlattıklarını. Her gün 13-15 yaşlarında pek çok çocuğun, gencin adlarını gazetelerde 'Aşırı Dozda Eroin Alarak Öldü...' başlığı altında okumamamız için bir uyarı!

Eroine çeyrek dozla başlayan Christiane'nin hayatını giderek tam dozla mahvetmiş olmasını anlatıyor.
Siz siz olun sakın birazcıktan bir şey olmaz diyip denemeyin!
Her şey böyle başlıyor.
Christiane'nin hayatını mahvetmesi de böyle başlıyor...
Kapağın arkasında ne kadar sert bir dil kullanıp uyarmış da olsalar böyle bir kitap değil.
Duygusal ve fazla diretmeyen etkileyici bir kitap.
Yaşanılmış olması da insanı çok etkiliyor açıkçası.
Böyle kitapların insanı uyuşturucuya daha çok çekeceğini düşünüyorum.
Ama bir şeylerin farkında olmazsak kötü yanlarını tanıtmazsak bilinçlenmezsek belki daha kötü olur?
O yüzden tanıtıyorum bu kitabı.
Uyuşturucu anlatan kitaplar arasında en içten kitaplardan biri fikrimce.
Ayrıca filme de uyarlanmış.
Ve bir arkadaşımdan öğrendiğime göre Christiane F. hala yaşıyormuş.

Bu kadar kitap tanıtmak yeter yoruldum yahu. :)

6 yorum:

  1. Deniz resimleri çok ama çokkkk güzellerrrr :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. beğenmenize sevindiiim :))
      insan orada olmak istiyor değil mi? :(((

      Sil
    2. :))) evet aynen öyle, insan orada olup o sıcak kumlara basmak ve sonra da serin sulara dalmak istiyor :(((
      gerçi siz denize daha yakın bir şehirdesiniz sanırım, ben karanın ortasında kalakaldım maalesef :( o yüzden kendinizi şanslı hissetmelisiniz :D

      Sil
    3. evet ne güzel anlattınız :) şu an daha çok canım çekti denize girmeyi :(
      güneşlenip sıcaktan bunalıp denize atlamak tekrar güneşlenmek tekrar girmek böyle gider bu...
      evet yakınım da gidemiyorum bir türlü sizin için üzüldüm :((
      çok mu uzaktasınız denizden?

      Sil
  2. Bagimlilik konusunun hayatimda derin bi yeri var ve amatemlerde gorev almak hedeflerm arasinda,guzeldi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hmm anladım canım ne kadar güzel bir hedef umarım gerçekleştirirsin :)

      Sil

Söylemek istediğin birşey varsa dök içini çekinme :) İyi ya da kötü farketmez burada adam öldürmüyoruz ya! :)